Rusya "dostane olmayan" ülkeler listesini açıkladı!

Rus hükümetinden yapılan açıklamada, Rusyaya, şirketlerine ve vatandaşlarına yönelik dostane olmayan adımlar atan ülkelerin yer aldığı listenin onaylandığı belirtildi. 

YAPTIRIM UYGULAYAN 15 ÜLKE DE VAR  listede ABD, Avrupa Birliği ülkeleri, Birleşik Krallık, Güney Kore, Japonya, Ukrayna, İsviçre ve Singapur gibi ülkelerin yanı sıra Rusyaya yaptırım uygulayan 15 ülke daha yer alıyor. 

RUBLE CİNSİNDEN ÖDEMELERİNE İZİN VERİLMİŞTİ 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından 5 Martta imzalanan kararnameyle Rus şirketlerine, dostane olmayan ülkelerdeki şirketlere borçlarını ruble cinsinden ödemelerine izin verilmişti.

Tülay Kılıçkaya

Türkiye'deki 412 bomba imha polisinden 5'i kadın. Balıkesir Emniyet Müdürlüğünde görevli 2 çocuk annesi Tülay Kılıçkaya da zorlu görevi yapan sayılı personellerden biri. Kılıçkaya, hata kabul etmeyen görevini  anlattı. 

Riski en yüksek mesleklerden birini emniyet amiri rütbesiyle sürdüren 2 çocuk annesi Kılıçkaya, 5 yıldır bomba imha uzmanlığı yapıyor. 

On iki yıldır şerefli Türk polis teşkilatının üniformasını giydiğini anlatan Kılıçkaya, "Bomba imha uzmanı olmak zor dediler, zoru başarırım dedim, bomba imha uzmanı olmaya karar verdim." dedi. 

Kılıçkaya, şunları söyledi: "İhbar gelir ekip arkadaşlarımızla hazırlığımızı yapar olay yerine intikal ederiz. Olay yerinde çevre güvenliği alınmış mı? Kontroller yapılmış mı? Biz ekip arkadaşlarımızla kontrolleri yaparız. 

Olaya müdahale etmek için bir kişi kıyafeti giyer, kıyafeti giyerken anne olduğumuzu, baba olduğumuzu, evlat olduğumuzu, eş olduğumuzu, hayatımızdaki her şeyi bir kenara bırakırız ve tamamen işimize odaklanırız."

Bu işte strese yer olmadığını vurgulayan Kılıçkaya, bomba imha uzmanlarının stres yönetimini çok iyi bildiklerini ve yönettiklerini, hata yapma lükslerinin olmadığını anlattı. "Türk polis teşkilatında görev yapmaktan gurur duyuyorum" 

Kılıçkaya, "Görev bitiminde tekrar anne olduğumu hatırlıyorum, bir eş olduğumu hatırlıyorum ve bir kadın olarak bu iş de bitirmiş olmanın gururunu yaşıyorum. İki evladı olan bir anne ve kadın bomba imha uzmanı olarak Türk polis teşkilatında görev yapmaktan gurur duyuyorum." dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

1917 - Rusya'da Dünya Kadınlar Günü için başkent Petrograd'da kadınların sokaklara dökülmesi Çar II. Nikolay'ın tahttan inmesine neden olan Şubat Devrimi'nin (Jülyen takvimi'ne göre 23 Şubat) başlamasına yol açtı. Bu olay ise aynı yıl gerçekleşen Ekim Devrimi ardından Sovyet Birliği'nde Dünya Kadınlar Günü için sabit bir tarih olarak 8 Mart'ın kararlaştırılmasına ve bunun üzerine Komintern kararıyla da uluslararası sosyalist ve komünist hareket tarafından dünya çapında Kadınlar Günü kutlamalarının 8 Mart'ta yapılmasına yol açtı. 


Fakat bu tarih ancak 1960'ların sonlarından itibaren daha geniş kabul görmeye başlayıp Birleşmiş Milletler tarafından 1977'de 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmesinin ardından giderek evrensel bir karakter aldı. 

1910 yılında Kopenhag'da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı'nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi. Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin'in önerisini oybirliğiyle kabul etti. İlk uluslararası etkinlikler ise 1911'de,
 Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de düzenlendi. Dünya Kadınlar Günü'nün 100. yıldönümü de büyük organizasyonlarla kutlanmıştı. Bugün ise Dünya Kadınlar Günü'nün 106. yıldönümü. 

Dünya Kadınlar Günü'nün resmiyet kazanması için ise on yıllar geçmesi gerekti. 1975'te Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlar Günü'nü kabul etti ve her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı. 1996'da belirlenen ilk tema 'Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak' şeklindeydi. 

Bu yılın temasıysa "Çalışma hayatını değiştiren kadınlar: 2030'a kadar eşitlik". BM verilerine göre çalışma yaşındaki kadınların sadece yarısı işgücüne katılıyor. Dünya Kadınlar Günü'nde, kadınların toplum içerisinde, siyasette ve iş hayatında elde ettiği başarıları kutlanıyor. 

Ancak aynı zamanda 8 Mart'ın kökleri hâlâ sesini duyuruyor. Kadınlar Günü'nde cinsiyet eşitsizlikleri vurgulanıyor ve protestolar düzenleniyor. NEDEN 8 MART? 
Dünya Kadınlar Günü fikrini ortaya atan Clara Zetkin'in aklında belirli bir tarih yoktu. Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917'de Rus emekçi kadınlar "Ekmek ve barış istiyoruz" sloganlarıyla sokaklara çıkmıştı.

Eylemlerden dördüncü gününde Rus Çarı tahttan indirildi. Kurulan geçici hükümet ise kadınlara seçme hakkı tanıdı. Rusya'daki kadın eylemlerinin başlangıcı, Jülyen takvimine göre 23 Şubat'tı. 

Dünya genelinde daha yaygın biçimde kullanılan Miladi (Gregoryen) takvimde bu tarih 8 Mart'a denk geliyordu. DÜNYA ERKEKLER GÜNÜ DE VAR MI? Evet var. 19 Kasım her yıl Dünya Erkekler Günü olarak birçok etkinliğe sahne oluyor.

Ancak 19 Kasım BM tarafından resmi kutlama günü olarak tanınmış değil. 1990'lardan bu yana 60'tan fazla ülkede düzenlenen Dünya Erkekler Günü etkinliklerinde odak noktası genellikle erkeklerin ve erkek çocukların sağlığı, cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi ve olumlu erkek rol modeller oluyor. 2016'nın teması "Erkek intiharlarını durduralım" şeklindeydi. 

 PEK ÇOK ÜLKEDE RESMİ TATİL Mİ? 

Pek çok ülkede Dünya Kadınlar Günü resmi tatil. Dünya genelinde çiçek satışlarının 8 Mart ve öncesindeki birkaç günde neredeyse iki kat arttığı belirtiliyor. Her ne kadar Çin'de çalışan kadınlara yarım iş günü izin verilmesi resmi makamlar tarafından tavsiye edilse de, işverenler bu tavsiyeye pek kulak asmıyorlar. 

İtalya'da La Festa della Donna olarak adlandırılan Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlara mimoza çiçeği hediye etme geleneği var. 

Her ne kadar bu geleneğin kökleri tam olarak bilinmese de, 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra Roma'da başladığı düşünülüyor. ABD'de ise Mart ayı "Kadınların Tarihi" olarak kabul ediliyor ve Beyaz Saray, Amerikalı kadınların başarılarını sıralayan bir bildiri yayınlıyor.

TRT'den Azerbaycan'da habercilik eğitimi

Türkiye ile Azerbaycan arasında sosyal, kültürel, iktisadi ve askeri alanlarda yürütülen çalışmalara medya alanı da eklendi. 

TRT ile AZ TV arasında tecrübe paylaşımı için düzenlenen eğitim programı Bakü'de TRT eğitmenlerinin katılımı ile başladı. 10 Aralık 2020'de imzalar atıldı... 2022'de belirlenen yol haritası çerçevesinde iki ülke devlet kanalları arasında stratejik iş birliğine ilişkin ilk adım atıldı. 

Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Doç. Dr. Cahit Bağcı, "TRT tecrübesi ile bilgi birikimi ile burada AZ TV'ye katkı vermek için hazırdır. Ben bu programın ortaya konulmasında TRT'mize teşekkür ediyorum" dedi. 

Bugüne kadar 99 ülkede 12 binin üzerinde medya çalışanına eğitim veren TRT'nin Genel Müdür Yardımcısı Fethi Fahri Kaya, Azerbaycan'dan gelecek her türlü talebin karşılanması için hazır olunduğunu söyledi. "TRT olarak birikimimiz bir hayli fazla" Kaya, "TRT olarak birikimimiz bir hayli fazla. 

Dünyanın birçok bölgesinde, şu anda Tiran'da ve Üsküp'te eğitimlerimiz başladı. Bu iş birliğimiz her daim devam edecek. Bir haftalık eğitimizimi 14 güne çıkardık" açıklamasını yaptı.

TRT AZERBAYCAN

1915 Çanakkale Köprüsü

Türkiye'nin mega projeleri arasında yer alan ve temeli 18 Mart 2017'de atılan "1915 Çanakkale Köprüsü" 18 Mart'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacak. 





1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu, ulaşımdaki rahatlamanın yanı sıra bölgenin ekonomisine büyük katkı sağlayacak.

Çanakkale Boğazı'nın Asya yakasındaki Lapseki ve Avrupa kesiminde yer alan Gelibolu ilçelerinde yaşayan vatandaşlar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının mega projelerinden olan ve temeli 18 Mart 2017'de atılan köprü ile otoyol projesinin açılışı için gün sayıyor. 

Asya kulesinin bulunduğu Lapseki, inşa çalışmalarının sürdüğü 5 yıl boyunca cazibe merkezi haline gelirken, ekonomik olarak da gelişme kaydetti. İlçe sakinleri, "boğazın gerdanlığı" olarak nitelendirilen köprü ve otoyolun açılışıyla bu ivmenin katlanarak artmasını bekliyor.

Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi kapsamında yer alan Malkara-Çanakkale Otoyolu Kesimi Yap-İşlet-Devret Projesi, 89 kilometre otoyol, 12 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 101 kilometreyi buluyor. 

Proje, Malkara yerleşiminin güneyi ile Şarköy'ün batısından geçtikten sonra güneybatıya yönelerek Sütlüce-Şekerkaya mevkilerindeki 1915 Çanakkale Köprüsü ile Lapseki'nin Şekerkaya mevkisine ulaşıyor. 

1915 Çanakkale Köprüsü'nün de bulunduğu otoyol hizmete alındığında İstanbul'u Çanakkale'ye, sonrasında da Kuzey Ege'ye bağlayacak Türkiye'nin en prestijli projelerinden biri hayata geçirilmiş olacak.

Ulaşımdaki entegrasyon, kaliteyi artıracak Otoyol ve 1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye ekonomisinin en gelişmiş bölgesi olan ve nüfusun önemli bir bölümünün yaşadığı Marmara ve Ege bölgelerindeki limanlar, demir yolu ve hava ulaşım sistemlerinin kara yolu ulaşım projeleriyle entegrasyonunu sağlayarak, bu bölgelerde ekonomik gelişime ve sanayinin ihtiyaç duyduğu dengeli bir planlama ve yapılanmanın oluşturulmasına imkan sunacak. 

Proje kapsamında bir asma köprü, iki yaklaşım viyadüğü, iki betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 6 hidrolik köprü, 43 üst geçit, 40 alt geçit, çeşitli ebatlarda 236 menfez, 12 kavşak, 4 otoyol hizmet tesisi, iki bakım işletme merkezi ve 5 ücret toplama istasyonu inşa edildi.

Özellikleri itibarıyla "simgelerin köprüsü" olarak anılan, mühendisliğindeki detaylarla öne çıkan "dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü" 1915 Çanakkale Köprüsü'nün iki ayak aralığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yılına atıfla 2023 metre olarak tasarlanmıştı. Köprünün kule bağlantıları ve unsurları, Türk bayrağına atfen kırmızı ve beyaz yapıldı. 

Her iki yakada kulelerin üst kısmı, Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Savaşı'nda namluya sürdüğü top mermisini temsil edecek şekilde inşa edildi. İki ayak aralığına ilaveten 770'er metre yan açıklıklar, 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleriyle Çanakkale Boğazı'nın ilk asma köprüsünün uzunluğu 4 bin 608 metreyi buluyor. "2x3" şeritle hizmet verecek köprünün tabliyesi 3,5 metre yüksekliğe ulaşıyor. 

Tabliyenin her iki tarafında inşa edilen yürüme yolları, bakım ve onarım amacıyla kullanılacak.


ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ GEÇİŞ ÜCRETİ NE KADAR?

 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 18 Mart 2022'de açılacağını ve geçiş ücretinin 15 euro olacağını açıkladı. 

15 euro bugünkü kurla yaklaşık 152 TL'ye denk geliyor. 

Dün akşam NTV canlı yayına katılan Karaismailoğlu, “Şu an ki mevcut gemi tarifesinde göre otomobillerden 85 lira bir ücret alınıyor. Buna göre köprü açıldığında da geçiş ücreti 15 Euro olacak” dedi. Yap işlet devret modeliyle yapılan köprünün ihalesini Ocak 2017'de Limak-Daelim-SK-Yapı Merkezi ortaklığı kazanmıştı. 

2022'de açılacak köprü için Hazine, otomobil başına 15 euro+KDV'den günlük 45 bin geçiş garantisi vermişti. 

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ NEREDEN GEÇİYOR? 

1915 Çanakkale Köprüsü, Türkiye’nin Çanakkale ilinin Lapseki ile Gelibolu ilçeleri arasında inşa ediliyor. Tamamlandığında, kısmen inşa hâlinde olan Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu’nun bir parçası olarak faaliyet gösterecek. Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir Otoyolu’nun bir parçası olacak olan köprü, Silivri’deki O-3 ve O-7 ile Balıkesir’deki O-5 arasında bağlantı kurulmasını sağlayacak.

Fenerbahçe-Trabzonspor maçı canlı izle

Spor Toto Süper Lig'in 28. haftası dev bir karşılaşmaya sahne olacak! Fenerbahçe ile Trabzonspor, Kadıköy'de karşı karşıya gelecek. Ülker Stadı'nda oynanacak ve saat 19.00'da başlayacak karşılaşmayı, hakem Zorbay Küçük yönetecek. Nefeslerin tutulacağı mücadele beIN SPORTS 1 ekranlarından futbolseverlerle buluşacak. 


İki takım arasında ligin ilk yarısında Trabzon'da oynanan müsabakayı ev sahibi ekip 3-1 kazandı. Ligde 66 puanla en yakın rakibi İttifak Holding Konyaspor'un 17 puan önünde lider durumda bulunan ve şampiyonluk yarışında büyük avantaj yakalayan bordo-mavililer, puan kaybetmeden yoluna devam etmek istiyor. 

Ligde son 3 maçını kazanan sarı-lacivertliler, Trabzonspor'u da yenerek galibiyet serisini sürdürmeyi hedefliyor. 131. randevu Fenerbahçe ile Trabzonspor, Spor Toto Süper Lig'de yapacakları maçla 131. kez karşı karşıya gelecek. 

Trabzon Hüseyin Avni Aker Stadı'nda 13 Şubat 1974'te yapılan ve 0-0 sonuçlanan Türkiye Kupası çeyrek final maçıyla başlayan 48 yılı aşkın rekabette, galibiyet sayısında Fenerbahçe'nin 8 farkla üstünlüğü bulunuyor. Sarı-lacivertli ekip, 97 lig, 14 Türkiye Kupası, 9 özel, 4'er Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Başbakanlık Kupası ile 2 TSYD Kupası olmak üzere toplam 130 maçtan 50'sini kazanırken, bordo-mavili takım ise 42 galibiyet elde etti.

Taraflar 38 karşılaşmada eşitliği bozamadı. Fenerbahçe'nin toplam 164 golüne, Trabzonspor 145 golle cevap verdi. Eksikler Fenerbahçe dev maçta 4 futbolcusundan yararlanamayacak. Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Filip Novak, Luiz Gustavo, Ferdi Kadıoğlu ve Enner Valencia, bordo-mavililere karşı forma giyemeyecek. Bordo-mavililerde ise Vitor Hugo, Marek Hamsik, Dorukhan Toköz ve İsmail Köybaşı, Fenerbahçe maçı kafilesinde yer almadı. 

Muhtemel 11'ler Fenerbahçe: Altay, Nazım, Serdar, Kim, Szalai, Crespo, Zajc, İrfan Can, Osayi-Samuel, Pelkas, Serdar Dursun Trabzonspor: Uğurcan, Peres, Denswil, Ahmetcan, Puchacz, Siopis, Berat, Bakasetas, Visca, Nwakaeme, Cornelius


CANLI İZLEMEK  İÇİN TIKLA 

2022 fitre miktarı belli oldu

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2023 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 40 TL olarak belirledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 2022 yılı fitre miktarını açıkladı.


Din İşleri Yüksek Kurulu, Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yaptığı toplantıda, 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2023 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarını 40 TL olarak belirledi.

"Din İşleri Yüksek Kurulumuzca 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2023 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarı, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınarak 40 TL olarak belirlenmiştir.

Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir. Bu miktar, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden ayni olarak da verilebilir. Ayrıca belirlenen fitre miktarı fidye miktarıdır."

Sadaka-yı fıtır (fitre sadakası) nedir? Kimler, ne zaman verir? Ramazan bayramı sadakası. Buna zekatul-fıtır veya yalnız fıtır da denir. 

Yaratılış şükranesi olmak üzere sevap kazanmak kasdiyle verilir.
Fıtır sadakası Hicret'in ikinci senesinde zekat farz olmadan önce vacib olmuştur. Hür müslüman ve asıl ihtiyacından fazla nisap miktarı bir mala sahip olan kişilerin vermesi gerekir. 

Akıl ve büluğ şart değildir. Akıl hastalarının ve delilerin velileri onların mallarından fıtır sadakası verirler. Ramazanda oruç tutmamış olanlar da fıtır sadakası verirler.

Sadaka-i fıtrın edasının vakti, bayram sabahıdır. 

O günden önce ölen ve zengin iken fakir düşen kimselere sadaka-i fıtır vacib olmaz. Bayram gecesi güneş doğmadan önce doğan çocuğun fitresini vermek vacibtir. Fitre bayram sabahından önce ve sonra her ne zaman verilse sahihtir ve eda olur; onun kazası yoktur. 

Fakat müstehap olan sabah namazı ile bayram namazı arasında veya birkaç gün önce vermektir. Fitreyi bayramdan sonra vermek caiz ise de, bir vacib geciktirilmiş olacağından iyi değildir.

Sadaka-i fıtır, zekat gibi malın değil, başın zekâtıdır. Bunun için asıl ihtiyaçlardan fazla olan malın büyüyücü olması, üzerinden bir yılın geçmesi ve ticaret malı olması şart değildir. 

Bayram sabahı nisaba malik olan kişiye bile sadaka-i fıtır vacibtir. Nisap, gümüşe göre ikiyüz dirhem (561.2) gr. değerindeki bir maldır. Nisap miktarı mal, sadaka-i fıtır vacib olduktan sonra telef olsa yine fitre vermek lazımdır. 

Bu miktar bir mala sahip olan bir kimse kendisi için, baliğ olmayan malsız çocukları için, hizmetinde bulunanlar için, sadaka-i fıtır vermesi vacibtir. 

Hanımı ve büyük çocuğunun fitrelerini vermesi üzerine vacib değildir. Fakat yanında bulunan büyük çocuğunun ve hanımının fitrelerini kendilerine sormadan verebilir. Malı olan küçük çocuğun fitresi kendi malından verilir.

Sadaka-i fıtır, buğday, arpa, kuru hurma, kuru üzümden verilir. Buğday veya buğday unundan yarım sa', (520 dirhem 1459 gr.), ötekilerden ise bir sa' (1040 dirhem 2918 gr.) verilir (bak: Sa'). Bu dört maddenin herhangi birine göre vermek caizdir. Bu miktar aynen verilebileceği gibi, kıymet olarak da verilebilir. Fakirin menfaatine uygun olanı vermek daha faziletlidir.

Sadaka-i fıtrın rüknü, onu ehline vermektir. Zekat kimlere verilirse sadaka-i fıtırda onlara verilir. Fitre yalnız bir fakire verilmeli, onu bir kaç fakire vermek için parçalamamalıdır. Sadaka-i fıtır verirken niyet etmek gerekir. Ancak fakire Sadaka-i fıtr olduğunu söylemeye gerek yoktur. Sadaka-i fıtr öncelikle mükellefin bulunduğu yerdeki fakirlere verilmelidir. 

Başka yerlere göndermek mekruhtur. Gönderilecek olan kişiler akraba veya daha muhtaç kişilerse mekruh olmaz.

AKINCI B TİHA

Baykar tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’nın B modeli gökyüzüyle buluştu. 

Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Bayraktar AKINCI TİHA’nın 2 X 750 HP olmak üzere toplam 1500 HP’ye sahip olan B modeli ilk uçuş testini başarıyla tamamladı. 

Böylelikle, Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde yürütülen AKINCI projesi kapsamında Baykar tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’nın (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) B modeli gökyüzüyle buluşmuş oldu.

Bayraktar AKINCI B sınıfının en güçlü ve muharebe kabiliyeti en yüksek muharip uçağı olarak hizmet verecek.

Çorlu’da bulunan Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen test faaliyetinde Bayraktar AKINCI B TİHA, 1 saat 16 dakika havada kaldı. 

Bayraktar AKINCI B ilk uçuşunda aerodinamik parametre tanımlama testlerini de başarıyla gerçekleştirdi.

"AKINCI C de yakında göklerde olacak" Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bayraktar AKINCI TİHA için 2 ülke ile ihracat sözleşmesini tamamladık. 

Bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamlayan 2x750=1500 HP'lik güce sahip AKINCI B'den sonra, 2x950=1900 HP'lik güce sahip AKINCI C de yakında göklerde olacak. Hayırlı olsun" dedi.

Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar ise Twitter hesabından, "Kendi sınıfında dünyadaki en güçlü ve muharebe kabiliyeti en yüksek Taarruzi İnsansız Hava Aracı. Bugün ilk uçuşunu başarıyla tamamladı.

Kıdem Tazminatı Tavan Fiyatı

Hesaplamaya esas ücreti belirlerken kullanılabilecek maksimum bir tutar vardır. Bu değer her sene devlet tarafından belirlenir. 2022 yılının ikinci 6 ayı (Temmuz - Aralık) için kıdem tazminatı tavanı 15.371,40 TL'dir.

Kıdem Tazminatı Tavanı Tutarları
DÖNEMTUTAR
30.06.2022 - 31.12.202215.371,40 TL
01.07.2021 - 31.12.20218.284,51 TL
01.01.2021 - 30.06.20217.638,96 TL
01.07.2020 - 31.12.20207.117,17 TL
01.01.2020 - 30.06.20206.730.15 TL
01.07.2019 - 31.12.20196.379,86 TL
01.01.2019 - 30.06.20196.017.60 TL
01.07.2018 - 31.12.20185.434,42 TL
01.01.2018 - 30.06.20185.001,76 TL
01.07.2017 - 31.12.20174.732,48 TL
01.01.2017 - 30.06.20174.426,16 TL
01.07.2016 - 31.12.20164.297,21 TL
01.01.2016 - 30.06.20164.092,53 TL
01.09.2015 - 31.12.20153.828,37 TL
01.07.2015 - 31.08.20153.709,98 TL
01.01.2015 - 30.06.20153.541,37 TL
01.07.2014 - 31.12.20143.438,22 TL
01.01.2014 - 30.06.20143.438,22 TL
01.07.2013 - 31.12.20133.254,44 TL
01.01.2013 - 30.06.20133.129,25 TL
01.07.2012 - 31.12.20123.033,98 TL
01.01.2012 - 30.06.20122.917,27 TL
01.07.2011 - 31.12.20112.731,85 TL
01.01.2011 - 30.06.20112.623,23 TL
01.07.2010 - 31.12.20102.517,01 TL
01.01.2010 - 30.06.20102.427,03 TL
01.07.2009 - 31.12.20092.365,16 TL
01.01.2009 - 30.06.20092.260,05 TL
01.07.2008 - 31.12.20082.173,19 TL
01.01.2008 - 30.06.20082.087,92 TL

Kıdem Tazminatı Tavanı Nedir?
Toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile kıdem tazminatına esas sürenin de fazla olması dolayısıyla kıdem tazminatı tutarı yüksek miktarlara ulaşmakta idi. Oluşan yüksek rakama bir üst sınır konulması amacıyla kıdem tazminatı tutarına tavan uygulaması getirilmiştir. 

Mülga 1475 sayılı İş Kanunun 14’üncü Maddesine göre “kıdem tazminatının yıllık miktarı, Devlet Memurları kanununa tabi en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı T.C. emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi geçemez.” Hükmü konulmuş, ilgili yasa maddesi 4857 sayılı İş Kanunu’nda da geçerliliğini korumuştur. 

Yapılan düzenleme ile devlet memurları kanununa tabi en yüksek devlet memuruna yıllık ödenecek minimum emekli ikramiyesi tutarı göz önünde bulundurularak yapılan hesaplama şekline kıdem tazminatı tavanı denir.

Kıdem Tazminatı Tavanı Aşılabilir Mi? 

Kıdem tazminatı tavanı konusunda tartışılan konuların başında tavan miktarının aşılıp aşılamayacağı gelmektedir. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu ile kıdem tazminatı tavan miktarına uyulmaması ağır cezai yaptırımlara neden olmaktaydı. 

Kanun değişti ceza kalktı 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesi haricinde diğer maddeleri 4875 sayılı İş Kanunu ile kaldırılmış olması sonucu kıdem tazminatı tavanı tutarı üzerinde tazminatın ödenmesi halinde uygulanacak cezai müeyyideler de kalkmış oldu. 

Dolayısıyla işverenlerin kıdem tazminatı tavan miktarı üzerinde tazminat ödemesinde herhangi bir engel yoktur. Kıdem tazminat sadece damga vergisi tabidir. 

Kıdem tazminatı çalışanların yıllar boyunca sarf ettiği emeğin karşılığı olması neticesinde gelir vergisi ve SGK primleri açısından istisna kapsamındadır. Kıdem tazminatının hesaplanması neticesinde işçiye ödenmesi öncesi sadece damga vergisi (binde 7,59) kesintisi yapılmaktadır. 

Aşan kısım gelir vergisine tabi Kıdem tazminatının tavan miktarı üzerinde ödenebileceği ve bunun cezai bir yaptırımının olmayacağı ifade edilmişti. İşveren tarafından kıdem tazminatı tavan miktarının üzerinde bir ödeme yapılması halinde tavan miktarını aşan kısmı için gelir vergisi ve sigorta priminin hesaplanması gerekmektedir. 

Kıdem Tazminatı Tavanı Nasıl Hesaplanır? 

Kıdem tazminatına hak kazanan bir işçinin kıdem tazminatı hesaplanması için kıdem süresinin hesaplanması gerekmektedir. Kıdem tazminatı süresinin hesaplanmasında işçinin iş akdinin fesih edildiği tarihten işe giriş tarihi çıkarılarak bir (1) gün ilave edilir. 

Kıdem Tazminatı Tavanı Tutarı Hangi Ücret Üzerinden Hesaplanır? 
Kıdem tazminatının hesaplanmasında işçinin hak ettiği brüt ücret, yemek, yol, gıda, yakacak, eğitim, konut, giyecek, sosyal yardımlar gibi yardımları içinde barındıran giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanan tutar kıdem tazminatına esas teşkil eden brüt ücrettir. Tavan Kontrolü Yapılmalıdır. 

Kıdem tazminatına esas teşkil eden giydirilmiş brüt ücret tutarı ilgili yıl için belirlenen kıdem tazminatı tavan tutarının üzerinde ise kıdem tazminatı tavan tutarı esas alınır. Altında ise bulunan kıdem tazminatı miktarı esas alınır. Kıdem tazminatı tavan tutarı üzerinde ödeme yapılabilir. 

Kıdem tazminatı tavan tutarı üzerinde kalan kısım ise işverenin inisiyatifi ile artan kısmın gelir vergisi ve sigorta primine tabi tutulması şartıyla verilebilir. 

Kıdem Tazminatı Tavanı Nasıl Belirlenir? 

Toplu sözleşme ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatını yıllık miktarı, en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez. Bir çalışma için ödenecek kıdem tazminatının tavanın hesaplanmasında üst sınır en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı azami emeklilik ikramiye miktarını geçemez.

Kıdem tazminatı tavanı tutarının belirlenmesinde esas olan tutar en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı azami emeklilik ikramiye tutarıdır. Kıdem Tazminatı Tavan Miktarı Üzerinde Tazminat Hak Eden İşçi Tazminatını Alabilir Mi? 4875 sayılı İş Kanunu ile kıdem tazminatı tavan tutarının üzerinde ödeme yapılmasına uygulanacak cezai müeyyideler kaldırılmıştır. 

Kıdem tazminatı tavan tutarının üzerinde bir ödeme yapılması işveren inisiyatifine bırakılmıştır. Fakat işverenler kıdem tazminatı tavan tutarı üzerinde ödeme yapmaya zorlanamazlar. 

Deniz İş Kanununda Kıdem Tazminatı Tavanı Ne Kadar? 
Bir iş sözleşmesi çerçevesinde gemide çalışan kaptan, tayfa ve benzeri kişiler gemi adamı olarak adlandırılmaktadır. Gemi adamlarının kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için en az bir (1) yıl süre ile çalışmış olmaları gerekmektedir. Gemi adamlarının işverenden alacağı kıdem tazminatının üst sınırı vardır. Gemi adamlarının toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.

Basın İş Kanununda Kıdem Tazminatı Tavanı Ne Kadar? 

Basın sektöründe çalışan işçilerin çalışma koşulları ve statüleri, diğer işçilere göre farklılık arz ettiğinden kıdem tazminatı hesabında farklılık içermektedir. Kıdem tazminatı almayı hak eden basın çalışanları için kıdem tazminatı hesaplamalarında kıdem tazminatı tavanı bulunmamaktadır. 

KIDEM TAZMİNATI TAVANINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER 

En yüksek devlet memuruna yıllık ödenecek minimum emekli ikramiyesi tutarı göz önünde bulundurularak yapılan hesaplama şekline kıdem tazminatı tavanı denir.

Kıdem tazminatı tavanı tutarı üzerinde tazminatın ödenmesinde bir sakınca yoktur. İşveren tarafından kıdem tazminatı tavan miktarının üzerinde bir ödeme yapılması halinde tavan miktarı aşan kısmı için gelir vergisi ve sigorta priminin hesaplanması gerekmektedir. 

Kıdem tazminatı almaya hak kazanarak işten ayrılan işçinin son aldığı aylık giydirilmiş brüt ücret kıdem tazminatı tavan tutarının üstünde ise kıdem tazminatı tavan tutarı, altında ise giydirilmiş aylık brüt ücreti esas alınır. Kıdem tazminatı tavanı tutarının belirlenmesinde esas olan tutar en yüksek devlet memurunun bir hizmet yılı için alacağı azami emeklilik ikramiye tutarıdır.


SALMONELLA BAKTERİSİ

Hastalık yapan Salmonella türleri, yakın zamanda, pek çok serovarı olan Salmonella enterica adlı tek bir tür olarak yeniden sınıflandırılmışlardır. 

Salmonella Typhi tifoya neden olur. Diğer salmonellalar sıkça gıda kaynaklı hastalıkların nedenidir, özellikle kümes hayvanları ve çiğ yumurtadan kaynaklanırlar. Hayvancılıkta antibiyotiklerin rutin kullanımı yüzünden oluşmuş antibiyotik dirençli salmonella suşlarının enfeksiyonu sorunlu olabilir.
Kırmızı et ve et ürünleri, kontamine süt, pastacılık ürünleri, krema, dondurma ve kabuklu deniz ürünleri insanların enfekte olmasına neden olan en önemli kaynakları oluşturur.

Özellikle hayvan gübresi kullanılarak veya fekal içerikli suyla yetiştirilen ve iyi temizlenmeyen birçok bitkisel gıda da enfeksiyona nedendir. 

Gıda kaynaklı Salmonella enfeksiyonları etkeni içeren gıdanın tüketiminden yaklaşık 12-36 saat sonra ortaya çıkar ve semptomlar genellikle 1-4 gün içinde kaybolur.

Belirtiler; diyare, karın krampı, ateş (>38 °C), kusma, genel durum bozukluğu ve baş ağrısıdır. Hastalıktan en çok bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi baskılanmış insanlar etkilenirken ölüm oranı % 0.1-0.2 arasında değişir. 


Tifo ve paratifo istisnaları dışında, salmonellozis bir kan enfeksiyonu değildir.

EYT SON DURUM

EYT son dakika haberleri: EYT çıkacak mı, kimleri kapsıyor, bugün yeni gelişme var mı?
EYT çalışmaları hakkında detaylar ise merak ediliyor. AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, geçtiğimiz günlerde EYT ile ilgili bir açıklama gerçekleştirdi. Peki EYT'de son durum nedir, kimleri kapsayacak?

 AK PARTİ'DEN SON DAKİKA EYT AÇIKLAMASI
 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamada, "EYT meselesi ben de her gün, mübalağa etmiyorum.

Bir tweet attığınız zaman arkasından çok sayıda kardeşimiz   EYT ile ilgili yazılar yazıyor. Hakikaten dinlediğimiz zaman biz de onların meselelerine daha yakından vakıf oluyoruz ama biz de şunu söylüyoruz." ifadelerini kullandı. 

Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye'nin şartları var. Bu Türkiye'de artık erken emeklilik diyebileceğimiz erken yaşlardaki emekliliği kaldırabilecek bir sosyal güvenlik yapımız yok. 

Popülist bir politika izlemek durumunda değiliz.

AKBAŞOĞLU'NDAN AÇIKLAMA AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, EYT ile ilgili açıklama bulunmuştu. Akbaşoğlu, "2022 yılı içerisinde EYT'lilerle ilgili de ne yapacağımızın müjdesini, Çalışma Bakanımızla beraber paylaşacağız." ifadelerini kullandı.

EYT KİMLERİ KAPSIYOR? 

8 Eylül 1999’da yürürlüğe konan 4447 sayılı yasa ile emekli olmak için aranan sigortalılık süresi (erkek için 25, kadın için 20 yıl) ve prim ödeme (5000 gün) şartlarının yanına bir de yaş şartı (kadın için 58, erkek için 60 yaş) getirildi. 

8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olanların yeni şartlara entegrasyonu da sigortalılık süresine göre kademeli olarak sağlandı. Sonuç olarak, emekli olmak için üç şartın (sigortalılık süresi, prim ödeme ve yaş şartının) birlikte sağlanması aranmaya başladı.

EYT'DE SON DURUM NEDİR? 

Masadaki ilk seçenek ‘kısmi emeklilik’ formülü. Buna göre, 9 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar 10 yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor. Bu kapsamda 3.600 günü tamamlayanlar kadınsa 50, erkekse 55 yaşını da doldurmak şartıyla emekli olabiliyor. 

Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; ikinci seçenekte ise 1999 öncesindeki emeklilik şartları masaya geliyor. Buna göre de kadınlarda 7.200 gün, erkeklerde 9 bin gün sigortalılık süresini tamamlayanların, yaş şartına bakılmadan emekli olması mümkün hâle geliyor. 

Üçüncü durumda ise sigortalıya emeklilik için ‘kesinti’ seçeneği sunuluyor. Çalışan kişi kabul ederse, emeklilik için kalan yılları kadar her yıl için belli oranda kesinti yapılıyor. 

Diğer yandan, bu seçenekte sabit kesinti oranının da önceden devlet tarafından belirlenmesi gerekiyor. Örneğin; yıllık kesinti oranı yüzde 3 olarak belirlendiğinde emeklilik için 3 yılı kalmış birinden yüzde 9 kesinti yapılıyor. 

Bu kesintiyi kabul eden kişi, daha az maaşla daha erken emekli olabiliyor. EYT’liler için uygulanabileceği tartışılan modellerden biri de ‘kesintili emeklilik’ formülüne benziyor. 

Bu seçenekte ise yine belirlenen oranda kalan yıllar için kesinti uygulanarak çalışan kişi emekli edilirken, kanunda belirlenen normal emeklilik yaşı tamamlandığında, daha önce uygulanmaya başlanan kesintiye son veriliyor.


Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Kimler? 
a. 4447 Sayılı Kanuna Tabi Olanlar 4447 sayılı Kanun ile 506 Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925 Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, 2926 Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve 5434 Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu değiştirilerek; sayılan Kanunların emekliliğe hak kazanmanın genel koşullarına ilişkin maddelerinde, emeklilik için kademeli olarak 58 ve 60 yaş uygulaması getirilmiştir. 

4447 sayılı yasa öncesi emeklilik koşullarının neler olduğuna ve bugüne kadar nasıl değiştiğine 506 Sayılı Yasa Kapsamındaki Sigortalılar (SSK) Açısından kısaca göz attığımızda: 08/09/1999 öncesi SSK’lı erkek için bugüne kadar hiçbir emeklilik düzenlemesi yapılmamış olsa idi: 55 yaş ve 5.000 prim ödeme gün sayısı veya 55 yaş, 15 yıl sigortalılık ve 3.600 prim ödeme gün sayısı veya 25 yıl sigortalılık ve 5.000 prim ödeme gün sayısı ile emeklilik olabiliyordu. 

08/09/1999 öncesi SSK’lı kadın için bugüne kadar hiçbir emeklilik düzenlemesi yapılmamış olsa idi: 50 yaş ve 5.000 prim ödeme gün sayısı veya 50 yaş ve 15 yıl sigortalılık ve 3.600 prim ödeme gün sayısı veya 20 yıl sigortalılık ve 5.000 prim ödeme gün sayısı ile emeklilik olabiliyordu. 

08/09/1999 tarihinde 4447 sayılı yasa ile sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısıyla emekli olma olanağı sona ermiştir. İlk kez sigortalı olunan tarihe göre kademelendirilen yaş şartı, sigortalılık süresine ve prim ödeme gün sayısına eklenmiştir. 

08/09/1999 tarihi itibariyle 18 yıl (kadın) ve 23 yıl (erkek) sigortalılık süresi olan sigortalıların emeklilik koşulları değişmemiştir. 23/5/2002 tarihine göre tespit edilen sigortalılık süresine göre kadın ve erkeklerin emeklilik yaşları kademeye tabi tutulmuştur. 

Kademeli geçişte, 18 yaşında işe başlayan bir sigortalı için; Kadın ise 38 yaşında emekli olabilecekken, 2 yıl ile 18 yıl arasında Erkek ise 43 yaşında emekli olabilecekken, 1 yıl ile 15 yıl arasında 4447 sayılı yasa ile gelen kademeli sistemden olumsuz etkilendiler.

Bu sigortalı grubuna bugün emeklilikte yaşa takılanlar ya da kısaca baş harfleri ile “EYT” diyoruz. 

b. 4759 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeler 4447 sayılı yasa sonrasında 4759 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile; 08/09/1999-30/04/2008 tarihleri arasında ilk defa sigortalı olanlar için: Kadın için 58, erkek için 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak, Kadın için 58, erkek için 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak Koşullarından birini sağlamış olmak emeklilik için gerekli olmuştur. 

Böylece 09/09/1999 ve sonrasında ilk defa sigortalı çalışmaya başlayanlar için emeklilik; yaş ve prim ödeme gün sayısına bağlanmıştır. Bu şartlar kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarihe göre belirlenmektedir. 

01/01/2001 tarihinde ilk defa sigortalı olan bir erkek için; 60 yaş ve 7.000 prim ödeme günü sayısı ile emekli olabilecektir. Bu durumda sigortalı 60 yaşına geldiğinde prim ödeme gün sayısı 7000 değilse ya da prim ödeme gün sayısı 55 yaşında 8000 gün ise emekli olamayacaktır. 

c. 5510 Sayılı Kanunla yapılan son düzenlemeler 30/04/2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlar için yaşlılık aylığı bağlanma koşulları 5510 sayılı yasaya tabi olacaktır. Yaşlılık aylığı bağlatabilmek için: 01/01/2036 tarihine kadar kadın için 58 yaşı, erkek için 60 yaşı bitirmek ve prim ödeme gün sayısının 7200 olması şartı 01/01/2036 tarihinden sonra ise primi ödeme gün sayısının 7200 olmasının yanı sıra, gün koşulunun yerine getirildiği tarih aralığında belirlenen yaş haddi esas alınacaktır. 

Bir kişinin emekli aylığı bağlatabilmesi için bugün için iki şartı birlikte sağlanması gerekmektedir. 
Bu şartlar; prim ödeme gün sayısı ve yaştır. 

Bu şartlar ise ilk kez sigortalı olunan tarihe göre belirlenmektedir. 

 Emeklilikte Yaşa Takılanların Talepleri Neler? 

Emeklilikte yaşa takılan grubun taleplerini ana başlıklar halinde sıraladığımızda; EYT’lilerin öncelikli talebi 08/09/1999 tarihinden önce işe başlayanların, o tarihte yürürlükte olan yasalardaki şartlarla emekli olmalarının sağlanması, Çalıştıkça bağlanacak emekli aylığının düşmesinin önlenmesi. 

EYT kapsamındaki sigortalıların emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısını sağladıktan sonra, emekli aylıklarının düşeceği gerekçesi ile kayıt dışına yöneldikleri anlaşılmaktadır.

Buradaki beklenti prim ödendiği süreçte söz konusu primlerin bağlanacak emekli aylığını arttırmasıdır. İntibak düzenlemeleri ya da seyyanen zamlarla en düşük emekli aylığı tutarının asgari ücrete eşitlenmesi ve Emekli olanların çalışma hayatından çıkmasının sağlanması için emekli olduktan sonra çalışmak isteyenlerin emekli maaşlarının belli oranda veya tamamen kesilmesi böylece işsizler için de iş imkanı sağlanması talep edilmektedir. 

Yaşa Takılanlar İçin Emeklilik Modelleri 

a. Yaşa takılanlar İçin kısmi emeklilik Bu modelde; 3.600 prim ödeme gün sayısını sağlamış kadınlarda 50 yaşı, erkeklerde ise 55 yaşını doldurmuş olanların başka şart aranmadan emekli edilmeleri hedeflenmektedir. 

Sigortalılık süresi ile ilgili bir koşul koyulmamaktadır. Formülü incelediğimizde prim ödeme gün sayısı sınırının tutulabilecek en düşük düzeyde tutulduğu görülmektedir. 

Özellikle kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu geçmiş yıllarda sigortalı günlerinin biriktirememiş önemli sayıda çalışan için avantajlı olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra, kısmi emeklilik modeline göre; 18 yaşında çalışma hayatına giren ve düzenli olarak primini yatıran bir erkek ise 35 yıl çalışma hayatında kalmasına ve 12.600 prim ödeme gün sayısı olduğu halde 53 yaşında olduğu için emekli olamayacak.

EYT’lilerin temel yakınmalarını sonlandıramayacağı görülmektedir. 

 b. Prim ödeme gün sayısını öne çıkaran model İşe giriş tarihine göre belirlenmiş/ödemesi gereken prim ödeme gün sayısına sahip sigortalılar için hangi yaşta olduklarına bakılmaksızın emekli aylığı bağlanması amaçlanmaktadır. 

Bu formülde; 09/09/1999 öncesinde verilen ilk sigortalı işe giriş bildirgesinin tarihine göre tamamlanması gereken prim ödeme gün sayısına sahip olanların, tamamlamaları gereken 5.000 gün ile 5.975 gün arasında günü doldurmuşlarsa, yaşa bakılmadan emekli edilmeleri hedeflenmektedir. 

Formülü incelediğimizde; yaş koşulunu ortadan kaldırılıp, sadece kademeli geçişte yer alan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını esas alıdığını görüyoruz. EYT grubu için kapsamı en geniş model olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 c. Sigortalılık süresini öne çıkaran model 09/09/1999 öncesi sigortalı olmuş kadınlarda 20 yıl sigortalılık süresi erkelerde ise 25 yıl sigortalılık süresini doldurmuş olma şartı beraberinde ise zımni olarak bu sürelere ait prim ödeme gün sayısını taşıyan ancak yaşa bakılmadan sigortalıların emekli edilmeleri için bir başka model olarak karşımıza çıkmaktadır. 

d. İndirgeme Katsayısı ile aylık bağlamak Emeklilik yaşını beklenen ömre göre yeniden düzenleyen birçok gelişmiş ülke, yeniden belirlenen emeklilik yaşına gelen tepkileri azaltmak ve çalışma hayatının koşulları karşısında daha esnek kalabilmek için erken emeklilik düzenlemelerine gitmiştir. 

Kurulan bu yeni sistemde sigortalıya normal emeklilik yaşını beklemeden erken emeklilik olanağı tanınmaktadır. Erken emeklilik hakkını kullanan çalışanların aylıkları aktüeryal yöntemlerle hesaplanarak, normal emeklilikte bağlanacak aylık tutarı düşürülmektedir. Aslında yapılan hesapla erken emeklilikte bağlanan aylık, normal aylığın beklenen ömre göre ödenecek tutarlarının; bugünden ödenmesi için yeniden hesaplanarak indirgenmiş değer belirlenmesidir. 

Konuyu bir örnek ile açıklarsak; normal emeklilik yaşı 54 olan sigortalının, 51 yaşında emekli olmayı istemesi durumunda; erken bağlanacak aylığına 3 yıllık indirgeme katsayısı tatbik edilecek. Normalde emekliliğinde 1500 TL aylık bağlanacakken; 3 yıl erken bağlanacak emeklilik aylığı, her yıl için 0,05 aktüeryal indirgeme katsayısı ile düşürülebilecektir. 

Bu durumda yeni aylık tam aylığın 1500 x 0,85 = 1275 TL aylık alacaktır. Dolayısıyla %15 tenzilatla erken emekli aylığı bağlanmış olacaktır. 

EYT İçin ülke gerçekleri dikkate alınmalıdır 

Her ülkenin nüfus, ekonomik, sosyal, kültürel koşulları birbirinden farklı olup, sosyal güvenlik sistemleri de bu özelliklerle doğrudan ilişkilidir. Örneğin bizde en çok 10 ay olan ve miktarı son derece düşük olan işsizlik sigortası kimi batı Avrupa ülkelerinde 2-3 yıl, bazılarında ise iş bulana kadar devam etmektedir. 

Devamlı kesinti içeren kısmi emekli aylığı önerileri emekli maaşı düşük olan ülkemiz için çok isabetli değildir. 

Bu nedenle Almanya’daki modele benzer şekilde sürekli kesinti yapılan kısmi bir emeklilik değil, Finlandiya modeline benzer şekilde (ki orada kesinti tutarı çok daha fazladır) normal emeklilik yaşın dolmasına kadar en çok %15 oranında bir kesinti, yaşın dolması ile maaşın tama iblağ edilmesi gibi bir model daha isabetli olacaktır. Prim gün sayısı ve kalan yaş durumuna göre de bir skala belirlenebilecektir.

Ülkemizde EYT’li olarak mağdur olanların sayısının 6 milyon kişi olduğu tahmin edilmektedir. Düzenleme yapılırsa bu kişilerin tamamının aynı anda emekli olması beklenmemelidir. 

Bu kapsamda hem SGK’nın bütçesini hem de mağdur olan insanların sosyal-ekonomik durumlarını dikkate alan bir düzenleme yapılması faydalı olacaktır. Bu kapsamda 3-4 yıl kadar bir esneme ile bu kişilere örneğin %15-20 oranında kesintili bir emekli maaşı önerilmesi, normal emeklilik yaşına gelindiğinde de aylıklarının tam olarak ödenmesi kabul edilebilir olacaktır.  

Sosyal güvenlik sisteminin yaşaması aktüeryal hesaplara bağlı olduğundan 5510 sayılı Kanun ile getirilen yaş düzenlemesinden, 8.9.1999 öncesi sigortalı olanlar için yapılacak istisnai ve sınırlı bir düzenleme hariç, ödün verilmesi sürdürülebilirlik bakımından rasyonel olmayacaktır.

Gelinen aşamada EYT konusunda Çalışma Bakanlığında bir çalışmanın kısa vade planlanmadığı, asgari ücret ve kamu görevlileri için 3.600 ek gösterge konusuna öncelik verildiği ifade edilmektedir. Bu konu seçim yaklaştıkça çok daha fazla gündemde kalacak ve bir şekilde (tarafları çok memnun etmese de) bir düzenlemeye tabi olacak gibi gözükmektedir.